Kitabın Adı : Romantik İroni Queen's Review : 10/ 7 Yazarın Adı : Tuba Akyol Yayınevi : Nar Kitap Sayfa Sayısı : 176 Basım : 2014 Tür : Türk Edebiyatı / Roman | Kapak; Yeni bir iş… onunla ayni evde yeni bir hayat… çocuk? Banunun yeni işinin bir iyi yanı, bir de kötü yanı var: Kötü yanı, sürekli bir yerlere gitmek. İyi yanı, sürekli bir yerlere gitmek. Banuyla birlikte Dubaiden Diyarbakıra, Moskovadan Urfaya, Cape Towndan Vana gezeceksiniz. Sevgiliyle aynı evde yaşamanın pek çok iyi, pek çok kötü yanı var. Bir ilişkinin mutlu günlerini, o kadar da mutlu olmayan günlerini, kavgaları, barışmaları, kahkahadan sessizliğe, özlemden umursamazlığa, meraktan şüpheye her halini Banuyla birlikte yaşayacaksınız: -Aidatı yatırdın mı? -Hı hı. Konuşunca barışmış sayıldık. Çocuk sahibi olmanın birçok iyi yanı ama bir zamanı var: Rüyamda artık ne gördüysem, sabah panikle Denizi arıyorum. -Deniz, korkunç! Çok korkunç! Ben galiba çocuk istiyorum. -Ve bu korkunç, çünkü..? -Çünkü… Ya çocuğum olursa? Mutlu sonlardan sonra ne olur? |
Kısaca kitabı anlatacak olursam eğer,
Ana karakterimiz Banu.Sevgilisi de var Banu'nun ancak biz onu 'O' diye tanıyoruz.Belirli bir ismi yok kitapta.
Arkadaşları Simin,Ayça ve Deniz.
Simin bir almanla evli,Ayça iki çocuklu bir ev hanımı ve Deniz ise bir çevirmen.Fransız sevgilisini de unutmamak gerek elbette.
İş arkadaşı da var tabi.Kaya.Onu nasıl unuturum? :)
Benim de çok sevdiğim bir arkadaşımın kopyası gibi bir Gay karakter.Gay arkadaşlar çok daha kullanışlı olabiliyor bazı günlerde canım :D
Kitabı tam olarak tarif edemediğimin farkındayım arkadaşlar ancak öyle belli,elle tutulur cinsten tel bir paragrafla açıklanacak gibi değil ki.Ama haydi deneyeyim.
Hemen hemen her şey hakkında bir fikir sahibi olan dertli bir kadının öyküsü bu bence.İkili ilişkiler,arkadaşlıklar,ayrılıklar ve aile hayatı ile ilgili biraz biraz gözlem,biraz biraz eleştiriyle dolu.Hiçbir şey hakkında bir çok şey! Biz kadınların içine attıkları ve dışarı vurdukları şeylere açılan bir pencere gibi.Yaşadıklarıma rastlayınca güldüm,yaşamadıklarımı okudukça empati yaptım.Hiçbir şey hakkında çok şey anlatan bir kitap.Alıntı yapabileceğim çok yer var ama kısaca çok güldüğüm bir yeri yazayım yeterli bence.
Ana karakterimiz Banu.Sevgilisi de var Banu'nun ancak biz onu 'O' diye tanıyoruz.Belirli bir ismi yok kitapta.
Arkadaşları Simin,Ayça ve Deniz.
Simin bir almanla evli,Ayça iki çocuklu bir ev hanımı ve Deniz ise bir çevirmen.Fransız sevgilisini de unutmamak gerek elbette.
İş arkadaşı da var tabi.Kaya.Onu nasıl unuturum? :)
Benim de çok sevdiğim bir arkadaşımın kopyası gibi bir Gay karakter.Gay arkadaşlar çok daha kullanışlı olabiliyor bazı günlerde canım :D
Kitabı tam olarak tarif edemediğimin farkındayım arkadaşlar ancak öyle belli,elle tutulur cinsten tel bir paragrafla açıklanacak gibi değil ki.Ama haydi deneyeyim.
Hemen hemen her şey hakkında bir fikir sahibi olan dertli bir kadının öyküsü bu bence.İkili ilişkiler,arkadaşlıklar,ayrılıklar ve aile hayatı ile ilgili biraz biraz gözlem,biraz biraz eleştiriyle dolu.Hiçbir şey hakkında bir çok şey! Biz kadınların içine attıkları ve dışarı vurdukları şeylere açılan bir pencere gibi.Yaşadıklarıma rastlayınca güldüm,yaşamadıklarımı okudukça empati yaptım.Hiçbir şey hakkında çok şey anlatan bir kitap.Alıntı yapabileceğim çok yer var ama kısaca çok güldüğüm bir yeri yazayım yeterli bence.
"Bullshit"
Burada bir sürü İngiliz var,hepsi de Türkçe öğrenmeye çalışıyor.Bu akşam Steve bir ara "Erkek inek bokusu," diye söyleniyordu.
Erkek inek diye bir şey yok,Steve.İnek dişidir.Erkek inek yerine boğa demen lazım."Bokusu" da denmez ayrıca.Boğa boku!
Aradan on dakika falan geçti,benim merak edeceğim tuttu.
-Demin ne demek istedin sen?
-Bullshit!
Queen'nin Yorumuna geçersem;
Açıkçası kitap elime ulaşır ulaşmaz okudum diyebilirim.Çünkü şööyle bir göz gezdirdim ve çok eğlenceli olabileceğine karar verdim.Yazar ilk okuyuşum ancak diline hemencecik alışıverdim.Kitabın konusunu ve gidişatını aşağı yukarı tanıtımından çıkarabilirsiniz sanıyorum.
Çok eğlenceli,hafif,tam yaz mevsimi için yazılmış sıcacık bir kitap.İçeriği bir günlük şeklinde.Kısa kısa aklınıza bir şey geldiğinde ya da bir olay yaşadığınızda hemen defterinize iliştiriverirsiniz ya,öyle bir şey.Büyük kelimelerle ifade edilmiş günlük olaylardan tutun da,başınıza gelen yahut bir başkasının başına gelişine şahitlik ettiğiniz olaylara tuhaf bir gözlem yazıları gibi.Romantik ironi hem romantizmdeki hem de günlük olayların gidişatındaki ironi aslında.Ve tuba Akyol bunu çok çetrefilli yollardan anlatmayı başarmış bir yazar.İlk kez okudum ancak gerçekten çok sevdim ve takipçisi olacağım kesim.
Kitap için Tunba Akyol'a ve Nar Kitap'a çok teşekkrüler.Çok eğlenceliydi.
Burada bir sürü İngiliz var,hepsi de Türkçe öğrenmeye çalışıyor.Bu akşam Steve bir ara "Erkek inek bokusu," diye söyleniyordu.
Erkek inek diye bir şey yok,Steve.İnek dişidir.Erkek inek yerine boğa demen lazım."Bokusu" da denmez ayrıca.Boğa boku!
Aradan on dakika falan geçti,benim merak edeceğim tuttu.
-Demin ne demek istedin sen?
-Bullshit!
Queen'nin Yorumuna geçersem;
Açıkçası kitap elime ulaşır ulaşmaz okudum diyebilirim.Çünkü şööyle bir göz gezdirdim ve çok eğlenceli olabileceğine karar verdim.Yazar ilk okuyuşum ancak diline hemencecik alışıverdim.Kitabın konusunu ve gidişatını aşağı yukarı tanıtımından çıkarabilirsiniz sanıyorum.
Çok eğlenceli,hafif,tam yaz mevsimi için yazılmış sıcacık bir kitap.İçeriği bir günlük şeklinde.Kısa kısa aklınıza bir şey geldiğinde ya da bir olay yaşadığınızda hemen defterinize iliştiriverirsiniz ya,öyle bir şey.Büyük kelimelerle ifade edilmiş günlük olaylardan tutun da,başınıza gelen yahut bir başkasının başına gelişine şahitlik ettiğiniz olaylara tuhaf bir gözlem yazıları gibi.Romantik ironi hem romantizmdeki hem de günlük olayların gidişatındaki ironi aslında.Ve tuba Akyol bunu çok çetrefilli yollardan anlatmayı başarmış bir yazar.İlk kez okudum ancak gerçekten çok sevdim ve takipçisi olacağım kesim.
Kitap için Tunba Akyol'a ve Nar Kitap'a çok teşekkrüler.Çok eğlenceliydi.